IŞİD’in Kobanê’ye yönelik hücumlarına karşı gerçekleşen protesto aksiyonları münasebet gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Liderleri, Merkez Yürütme Şurası (MYK) üyelerinin de ortalarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 13’üncü duruşması ikinci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye devam etti.
Duruşmaya izleyici olarak girmek isteyen siyasetçi yakınları ve destekçilerin “mahkeme liderinin kararı” denilerek duruşma salonuna girmelerine müsaade verilmezken, polisler izleyiciler için diğer salon açıldığını belirtti. İzleyiciler ise bu uygulamayı kabul etmeyerek gösterilen salona girmedi.
‘POLİSLERLE BİREBİR KOLTUKTA OTURUYORUZ’
Mezopotamya Ajansı’nın haberine nazaran, duruşma kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme lideri şahit dinleneceğini belirterek avukatlara kelam verilmeyeceğini söyledi. Mahkeme liderine reaksiyon gösteren avukatlardan Ruken Gülağacı, konuşma talebinin reddedilmesine dair kurulan orta karara dair konuştu. Gülağacı, “Az evvel verilen orta kararda ‘Salonu terk ettiniz’ üzere bir ibare kullandınız. Biz, size yorgun olduğumuzu ve beyanımızı bugün vermek için gittiğimizi söyledik. Lakin siz ‘isteyen gidebilir’ dediniz. Biz ise hepimiz gitmek istedik. Bu evrakta 21’i tutuklu 108 müvekkil var. 108 kişinin hayatıyla ilgili kararlar alınıyor. Bu iddianame ile insanların hayatları kararlara bağlanmak isteniyor. Adil yargılanma hakkı ihlali ile karşı karşıyayız. Adil yargılanma hakkı bütün olarak olacak. Biz burada polislerle tıpkı koltukta oturuyoruz” dedi.
MAHKEME LİDERİ AVUKATIN MİKROFONUNU KAPATTI
Gülağacı’nın kelamını kesen mahkeme lideri, avukatın mikrofonunu kapatarak konuşmalarını engelledi. Mikrofonları açılmayan ve kelam talepleri reddedilen avukatlar mahkemeye reaksiyon gösterdi. Mahkeme lideri şahide iddianameye dair bilgi verirken dava avukatları ile tutuklu siyasetçiler ayağa kalkarak mahkemeye reaksiyon gösterdi. Avukatlar, mahkeme liderine reaksiyon gösterirken polislerin duruşma salonunda çekim yapması dikkati çekti. Avukatlar, polisin çekim yapmasına da reaksiyon gösterdi.
ŞAHİT: SİYASETÇİLERİ YALNIZCA BASINDAN TANIYORUM
Mahkemede konuşan şahit Menderes Öner, kimseyi tanımadığını tabir ederek, “Saydığınız isimlerin birçok siyasetçiler. Benim bunların tamamını tanımam mümkün değil. Örneğin Ahmet Türk bölgemizin önde gelenlerinden bir şahsiyet. Altan Tan tekrar birebir halde, milletvekilliği yapmış şahsiyetler. Bunları basından ve pozisyonlarından ötürü tanırım” dedi.
‘KOBANÊ SÜRECİNDE BÖLGEDE DEĞİLDİM’
Mahkeme liderinin 2014 Kobanê hareketlerini sormasına karşı şahit Öner, “Ben o tarihlerde bölgede bile değildim. Hastane süreçleri için İzmir ve Ankara’da bulunuyordum” cevabını verdi. Akabinde mahkeme lideri şahidin evvelden emniyette verdiği tabirleri okuyarak, beyanlarının yanlışsız olup olmadığını sordu. Şahit Öner, “3-4 günlük bir soruşturma sürecim oldu fakat bu biçimde bir tabir verdiğimi hatırlamıyorum” diye konuştu. Mahkeme lideri, “Sizin beyanınız dışında yazılan bir şey oldu mu?” diye sordu. Şahit Menderes Öner ise “Uzun bir vakit oldu hatırlamıyorum” dedi. Mahkeme lideri KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) dair verdiği sözleri okuyarak buna dair de sorular sordu. Şahit Öner ise hatırlamadığını belirtti.
Tez makamı şahide “Mahkeme yahut emniyette ‘PKK hakkında bildiklerinizi anlatın’ diye bir soru soruldu mu?” diye sordu. Şahit Öner, “Öyle bir soru hatırlamıyorum. Sorular sorulmuştu” cevabını verdi.
‘MAHKEME KENDİ ŞAHİDİNE KUMPAS KURUYOR’
Tutsak siyasetçi Nazmi Gür de soruya itiraz ederek, “Bir savcı ve mahkemenin kendi şahidine kumpas kurduğuna tanıklık ettik. Siz kendisi hakkında bilgi paylaşmaması tarafında ihtarda bulundunuz lakin savcı beyefendi beraat eden bir belgesi hakkında kaç yıl PKK’de kaldığını soruyor. Ne yapacaksınız, yine mi yargılayacaksınız” diye sordu.
GÜLTAN KIŞANAK’IN KELAMI KESİLDİ
Gültan Kışanak da mahkeme liderine reaksiyonunu lisana getirdi. Kışanak, “Yaklaşık iki saattir burada kelam istemek için elimizi kaldırdık ancak görmezden geliyorsunuz. Neden? Teknik bir arıza vardı ve biz sesinizi güzel duyamıyorduk, buna dair kelam almak istedik lakin kelam vermediniz. Tekrar sabahki orta karara dair kelam almak istedik fakat yeniden verilmedi. Dün gece bizim olmadığımız bir saatte gelip karar aldınız. Bilmediğimiz bir karara karşı konuşmak zorundayız. Kararı neden bize bildirim etmiyorsunuz? Ben kendimi duruşmada görmek istiyorum” dedi. Kelamını tamamlayamayan Kışanak’ın mikrofonu mahkeme tarafından kapatıldı.
Avukat Zeynep Sedef Özdemir, “Gültan Kışanak’ın nasıl mikrofonunu kapatıyorsanız, soru soran sav makamının da mikrofonunu kapatın. İmkanların eşitliği çerçevesinde davranın. İtirazım var. Savcı beyefendi şahsî merakını gidermek için soru soruyor” dedi. Avukat ve siyasetçilerin mikrofonunun kapatılmasına reaksiyon gösteren HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’na mahkeme lideri, “Milletvekiliyseniz sessizce oturup dinleyeceksiniz” biçiminde konuştu. Akabinde konuşan Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak’ın mikrofonunun kapatılmasına reaksiyon gösterdi. Selahattin Demirtaş, “Konuşamayacaksak, duyamayacaksak burada olmamızın ne manası var?” diye sordu.
‘BİZ BURADA SESSİZ SİNEMA OYNAMIYORUZ’
Gültan Kışanak da “Biz burada sessiz sinema oynamıyoruz. Mikrofonumuzu açmadan duyup duymadığımızı soruyorsunuz” diyerek mahkemeye reaksiyon gösterdi. Siyasetçilerin tekrar mikrofonun kapatılmasının akabinde argüman makamı şahit Öner’in tabirlerini okuyarak sorusunu tekrar etti. Akabinde savcının sorusuna dair tekrar Gültan Kışanak’a kelam verildi. Soruya dair itirazda bulunan Kışanak, “Dün size buradaki şartları anlattım. Dinleyeceğiniz tüm şahitlerin sözlerini bilmek istiyoruz. Savcı beyin bildiklerini biz de bilmek istiyoruz. Bu davayı Kerem Gökalp’in sözleri üzerine kurmuşsunuz ancak o sözleri bize bildiri etmiyorsunuz. Bunlar hukuksuzluktur. Adabına ve hukuka alışılmamış süreç yapıyorsunuz” dedi.
‘SİZİ HUKUKA VE VİCDANA DAVET EDİYORUM’
Akabinde kelam alan Figen Yüksekdağ, “Tanığa çok açık bir formda ruhsal azap yapılıyor. Argüman makamının haline baştan sona itiraz ediyorum. Gözaltılarda yapılan azaplar burada yapılıyor. Siz bu hakkı nereden alıyorsunuz? Sabahtan beri kelam alma uğraşı veriyoruz. İki dakikalık kelam alabildik, bu sizin sayenizde değil. Bu sorgu metodunun terk edilmesini talep ediyoruz. Sizi hukuka ve vicdana davet ediyorum” diye konuştu.
‘İFADELERİN MAHKEMEYE CELBİNİ TALEP EDİYORUM’
Akabinde konuşan Selahattin Demirtaş da davanın ne formda sonuçlandığını bilmediklerini kaydederek, “Tanık sorguda beyanda bulunmuş mu? Beyanları dengeli mıdır? Hiçbirini bilmiyoruz. Öncelikle o tabirlerin mahkemeye celbini aksi takdirde şahide soru sorulmamasını talep ediyorum” dedi.
Orta karar kuran mahkeme lideri, itirazların reddine karar verirken, şahidin dinlenmesinin akabinde duruşmaya bir saat orta verildi. (HABER MERKEZİ)
